ANA SAYFA
HABERLER
HACIBEKTAŞ
HACI BEKTAŞ VELİ
KÜLTÜR VE SANAT
ALBÜM
SANAL GEZİ
KÖYLERİMİZ
KÜNYE  VE  İLETİŞİM
SİTE HARİTASI






  Hava Tahmini

HACIBEKTAŞ

HACIBEKTAS

HACIBEKTAS

HACIBEKTAS

HACIBEKTAS

HACIBEKTAS

Kaynak: Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü

 



Buradasınız->: 
< Bir önceki haber
12.06.08 09:15 zaman: 16 yıl

tarafından: Hacıbektaş WEB 

ANKARA DEVLET TİYATROSU OYUNCULARI, "Yunus Dürür Benim Adım" ADLI OYUNU, HACI BEKTAŞ VELİ KÜLTÜR MERKEZİNDE SAHNELEDİLER.


Devlet Tiyatroları yaz turnesinde, "Hiçbir Yeri Unutmadık" sloganı ile, Türkiye'nin 12 bölgesinde, 29 değişik oyunla, 81 il, 196 ilçe ve 10 köye ulaşmayı hedeflemiş. Yaz turnesinde, Ankara Devlet Tiyatrosunun "Yunus Dürür Benim Adım" adlı oyununun, Yozgat, Sorgun, Boğazlıyan, Bünyan, Kayseri, Develi, Niğde, Aksaray, Nevşehir, Ürgüp, Hacıbektaş, Kırşehir ve Kaman'da sahnelenmesi planlanmış.

"Yunus Dürür Benim Adım" adlı oyun 11.06.2008 tarihinde, Hacı Bektaş Veli Kültür Merkezinde sahnelendi. Semih SERGEN'in yazıp yönettiği oyun, Ankara Devlet Tiyatrosu oyuncuları tarafından sahneye konuldu. Oyunda, XIII.Yüzyılda Anadolu Aydınlanmasına katkıları bulunan Yunus Emre, Hacı Bektaş Veli ve Mevlana'nın, dönemi aydınlatan ve bugüne de ışık tutan düşünceleri, Yunus Emre'nin yaşamından kesitler sahnelenerek aktarılıyor.

Hacı Bektaş Veli Vilayetname'sindeki söylence şöyle: Eskişehir'in Sivrihisar'ında, geçimini çiftçilikten sağlayan Yunus adında bir köylü vardır. O yıl kuraklık olmuş, ürün alamamış, zor durumda kalmıştır. Hünkar'ın himmeti ve hikmetini duymuş, ona gitmeye karar vermiştir. Öküzünün sırtına bir yük alıç yükleyerek yola çıkar. Hünkar'ın huzuruna çıktığında, durumunu ve perişanlıklarını anlatıp, yokluktan kurtulabilmek için lutufunu diler. Hünkar, alıç yükünü kabul edip, içeri aldırır. Yunus'un gelişinin üzerinden iki-üç gün geçer. Gitmek için müsade istediği Hünkar'a iletilince, "Varın söyleyin Yunus'a! Buğday mı verelim, yoksa alıcı sayalım, her birine iki nefes mi verelim?" diye sorulmasını ister. Yunus, "Bana buğday lazım, ailem aç, ben nefesi ne yapayım." deyince, Hacı Bektaş Veli, Yunus'un öküzünün yükünü buğdayla doldurtur. Yunus buğdayı alıp yoluna devam eder. Köyüne yaklaştığında, buğdayın yendikçe tükeneceğini, sunulan nasibi reddetmekle hata ettiğini düşünüp, pişman olur. Önerilen himmeti tekrar kerem kılar, umudu ile geri döner. "Buğdayı istemiyorum, bana önceki dediği himmetten nasip eylesin." der ise de, "Biz nasibin en büyüğünü Taptuk Emre'ye sunduk. Varıp nasibini ondan alsın." cevabını alır. Yunus,aldığı cevaba uyarak Taptuk Emre'ye yollanır. Yunus, dağa gidip, odunun doğru olanlarını toplayarak ve yaş ağaç kesmeden, Tapduk Emre'nin tekkesine odun çekmeye başlar. Vakti gelince, Hacı Bektaş Veli'nin "Himmet hazinesinin ağzını açtık, nasibini verdik, söyle" demesi ile aşka gelen Yunus Emre, halk arasında ulu bir divan edebiyatı yaratır..

Vilayetname'deki söylencenin, 700 yıl sonra "Yunus Dürür Benim Adım" adlı tiyatro oyununda canlandırılmasının ve bu oyunun Ankara Devlet Tiyatrosu oyuncuları tarafından Hacıbektaş'ta sahneye konulmasının ayrı bir değeri vardır.











Haberlerde arayacağınız kelimeyi yazın.

Lütfen arayacağınız kelimeyi girin.