ANA SAYFA
HABERLER
HACIBEKTAŞ
HACI BEKTAŞ VELİ
KÜLTÜR VE SANAT
HBV Anma Etkinlikleri
Gürbüz Sapmaz
Mithat Bektaş
Kazım Kalaycı
Bektaşi Fıkraları

ALBÜM
SANAL GEZİ
KÖYLERİMİZ
KÜNYE  VE  İLETİŞİM
SİTE HARİTASI






  Hava Tahmini

HACIBEKTAŞ

HACIBEKTAS

HACIBEKTAS

HACIBEKTAS

HACIBEKTAS

HACIBEKTAS

Kaynak: Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü

 



Buradasınız->: KÜLTÜR VE SANAT / 

 


56.ULUSAL, 30.ULUSLARARASI HACI BEKTAŞ VELİ'Yİ ANMA VE KÜLTÜR SANAT ETKİNLİKLERİ HABERLERİ VE FOTOĞRAFLARI:

HACI BEKTAŞ VELİ’Yİ ANMA VE KÜLTÜR SANAT ETKİNLİKLERİNİN RESMİ AÇILIŞ TÖRENİ, 16.08.2019 TARİHİNDE CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU VE KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY’UN KATILIMI İLE GERÇEKLEŞTİ.

HACI BEKTAŞ VELİ’Yİ ANMA VE KÜLTÜR SANAT ETKİNLİĞİ KAPSAMINDA, IŞIK ÇUHACIOĞLU KOORDİNATÖRLÜĞÜNDE 15.KEZ DÜZENLENEN “KARMA RESİM, HEYKEL, SERAMİK VE FOTOĞRAF SERGİSİ” AÇILIŞI, HACI BEKTAŞ VELİ KÜLTÜR MERKEZİ SERGİ SALONUNDA SAAT 14.30 DA YAPILDI.

KÜLTÜR MERKEZİNDE SAAT 15.00 DA BAŞLAYAN PANELİN KONUSU “GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE ALEVİ ÖĞRETİLERİNİN SORUNLARI" İDİ. ÇİLEHANE’DEKİ KEMAL KILIÇDAROĞLU KÜLTÜR MERKEZİNDE VE 60.YIL SPOR SALONUNUNDA DÜZENLENEN KONSER ETKİNLİKLERİ İSE SAAT 19.00 DA BAŞLADI.

HACI BEKTAŞ VELİ’Yİ ANMA ETKİNLİKLERİ KAPSAMINDA, KÜLTÜR MERKEZİNDE SAAT 14.00 DA DÜZENLENEN PANELİN KONUSU “ANADOLU HALK KÜLTÜRÜNDE OZANLIK GELENEĞİ" İDİ.

HACI BEKTAŞ VELİ’Yİ ANMA VE KÜLTÜR SANAT ETKİNLİKLERİ KAPSAMINDA, 17.08.2019 TARİHİNDE MÜZE GİRİŞİNDE CEM TÖRENİ VE 60. YIL SPOR SALONUNUNDA KONSER ETKİNLİĞİ DÜZENLENDİ.

HACI BEKTAŞ VELİ’Yİ ANMA VE KÜLTÜR SANAT ETKİNLİKLERİNİN SON GÜNÜ OLAN 18.08.2019 TARİHİNDE, HACI BEKTAŞ VELİ KÜLTÜR MERKEZİNDE “OZANLAR GEÇİDİ” ETKİNLİĞİ DÜZENLENDİ. ETKİNLİKLER, 60. YIL SPOR SALONUNUNDA KONSER PROGRAMI İLE SONA ERDİ.

 

 


56. ULUSAL 30.ULUSLARARASI HACI BEKTAŞ VELİ'Yİ ANMA VE KÜLTÜR-SANAT ETKİNLİKLERİ ÇERÇEVESİNDE 26.SI VERİLECEK OLAN 2019 YILI HACI BEKTAŞ VELİ DOSTLUK VE BARIŞ ÖDÜLÜNÜN MUSA EROĞLU'NA VERİLMESİ KARARLAŞTIRILDI.

Musa EROĞLU

1944 yılında Mersin’in Mut ilçesine bağlı Kumaçukuru köyünde doğar. Doğup büyüdüğü köy, çevreden büyük oranda yalıtılmış bir Tahtacı köyüdür. Alevî-Türkmen zümrelerinden biri olan Tahtacılar için müzik, diğer tüm Alevi zümreleri gibi, yaşamın en önemli bileşenlerinden birini meydana getirir. Bu durum Musa Eroğlu’nun köyü Kumaçukuru’nda da böyledir. Kumaçukuru’nda müzik, bir eğlenme ya da zaman geçirme aracı olmaktan çok daha fazla anlamlar içerir. Burada geleneğe, kültüre ve inanç dünyasına dair kodların yer aldığı ve kuşaktan kuşağa aktarıldığı bir ifade biçimi şeklinde algılanan müzik, yaşamın doğal bir parçasıdır. Bu nedenle köyde herkes müzikle iç içe yaşar ve köydeki erkek nüfusun hemen hepsi, başta bağlama ve keman olmak üzere çeşitli enstrümanları çalıp türkü söyler. Musa Eroğlu da böyle bir ortamda, çok küçük yaşlardan itibaren sağlam bir müzik geleneğinin içinde yetişir. Aile büyükleri dışında sistematik bir saz-söz ustası olmaz. Geleneğin canlı bir şekilde yaşanıp yaşatıldığı bir kültür ortamında kendi kendisini geliştirir.


Çocukluk ve ilk gençlik yıllarında köyde çobanlık, ağaç işçiliği ve ırgatlık yapan Musa Eroğlu, köylerinde okul bulunmaması nedeniyle, ilkokul için üç yıl Bağcağız, iki yıl da Palantepe köyüne gider. Aktif öğrencilik yaşamını burada tamamlar. Köydeki iş sahası darlığı ve geçim sıkıntısı nedeniyle gençlik yıllarından itibaren Mut ve Karaman çevresinde, özellikle düğün müzisyenliği yaparak müzikten para kazanmaya başlar. 1966 yılında Manisa Kırkağaç’ta başladığı askerlik görevini, İstanbul Tuzla’da tamamlar. İlk birkaç günü dışında tüm askerliği boyunca müzisyenlik yapar. Tuzla’da askerken bandoda görevlendirilir. Burada hem nota öğrenip teorik müzik eğitimi alır hem de hafta sonu izinlerinde İstanbul müzik “piyasa”sını yakından tanır. Askerlik görevini tamamlayınca köyüne dönse de burada kalmak istemez. Askerlik dönüşü çok kısa süre Gaziantep ve İskenderun’da çalıştıktan sonra köyünden tamamen ayrılır ve Ankara’ya yerleşir. Burada bağlama çalıp türkü söyleyerek yaşamını kazanırken başta Âşık Veysel olmak üzere türkü kültürünün önemli isimleriyle tanışıp dostluklar kurar.


Musa Eroğlu; besteci, derlemeci, türkü yazarı, yorumcu ve halk bilimi araştırmacısı kimliklerinin yanı sıra köklü bir ekol hâline gelmiş bağlamasıyla da yıllardır Türk kültür hayatına emek ve hizmet vermektedir. 1970’lerde Ankara Radyosunda “mahalli sanatçı” olarak program yapar. İlerleyen yıllarda Yurttan Sesler korosunun çalışmalarına da katılır. İlk plak çalışmalarına askerlik yıllarında İstanbul’da başlar ve birkaç tane 45’lik plak yapar. 1979 yılında ise A Kuzum isimli uzunçalar plağını çıkarır. 1970’li yıllardan bugüne solo ve çeşitli isimlerle birlikte 40’a yakın türkü albümüne imza atar. Yavuz Top, Arif Sağ ve Muhlis Akarsu’yla birlikte hazırladığı 7 kasetlik “Muhabbet” serisi türkü kültürü açısından önemli bir dönüm noktası kabul edilir. Ayrıca UNESCO için hazırladığı, semahlardan oluşan Bin Yıllık Yürüyüş adlı albümler ve Fransa’da etnik müzikler üzerine çalışan bir kurum için hazırladığı Anadolu Müzikleri adını taşıyan albüm gibi uluslararası çalışmaları da bulunmaktadır. 1970’lerden beri radyo ve televizyonlarda sanatını icra eden Musa Eroğlu, Kültür Bakanlığında da araştırmacı-uzman olarak görev yapar ve buradan emekli olur.


Müzik çalışmaları dışında çeşitli sosyal sorumluluk projelerinde de yer alır. Bu konuda en dikkat çeken çabası, memleketi Mut’ta kurduğu ormandır. Devletten kiralanan geniş bir alan üzerinde tüm masrafları kendisi tarafından karşılanan ve ülkenin geleceğine armağan edilmiş olan bu ormana 100 bin civarında fidan dikilmiştir. Bu ormanın bakımıyla günümüzde de bizzat sahada yer alarak yakından ilgilenmektedir.


Genel olarak türkü eksenli kültür çalışmaları, özel olarak da kültürel bir miras olarak gördüğü türküleri güncelleyerek geleceğe aktarma çabası nedeniyle, Gazi Üniversitesinde Mehmet Çevik tarafından hazırlanan “Türkü Kültüründe Değişim Süreci ve Musa Eroğlu” adlı doktora tezine konu olur. Bu doktora tezinden hareketle oluşturulan Anonim Bir Türkü: Musa Eroğlu adlı kitapta yaşamı ve sanatı incelenir.


1998 yılında devlet sanatçısı unvanına layık görülen Musa Eroğlu, hâlen Ankara’da yaşamakta ve müzik çalışmalarına devam etmektedir.